Kuzey Kıbrıs
Ziyaret amacıyla adaya gelenler, sıcak kanlı Kıbrıslıların güler yüzle kendilerine gösterdikleri konukseverlik ve cömertlikten dolayı çok memnun olmaktadırlar. Bu samimi konukseverlik 1927'de Charles Frankland tarafından şöyle tarif edilmiştir. "Kraliyet mensubu gibi nargile ve kahve ile karşılandık, sonra her birimize özel bir tür sakız ve birer bardak şerbet ikram edildi. Daha sonra gül suyu ve gümüş bir tütsü kabı içinde muhafaza edilen bir koku ile parfümlendik.
Kuzey Kıbrıs kahvehaneleri geleneksel samimiyet ve konukseverliğin muhafaza edildiği önemli yerlerdir. Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırlandığı bu yerlerde istirahat etmek, Kıbrıslı yorumuyla yeni pişirilmiş bir fincan kahvenin tadına bakmak ziyaretçilerimiz için vazgeçilmez olacaktır. Atalarımız Kıbrıs halkının sıcakkanlılığını şu sözlerle vurgulamıştır. "Gönül ne kahve ister nede kahvehaneyi ister, sadece dostlar arasında sıcak sohbeti arzu eder."
Ayrıca Kıbrıs mutfağının sunabileceği leziz yemeklerin tadına da bakılmalıdır. Izgara hellim, molohiya, kolokas, dolma, kliftiko ve şeftali kebabı.
Lüks lokantalarda ve küçük adanın en güzel yerlerinde bulunan deniz ürünleri ve kebap lokantalarında alacağınız bir yemek sizin için unutulmaz bir deneyim olacaktır. Kırbaç gibi akşam yemeğinden sonra sunulan tatlıları unutamayacaksınız.